Nüket YARGICI
Bu sene ailemizde bir ÖSS fatihimiz var.. Hal böyle olunca ona okulları göstermek de bize düşer dedik ve tuttuk İstanbul yollarını. Minik prensesimiz de sınavdan çıkar çıkmaz Ankara'dan yola çıkacak ve akşam güzel bir parti vereceğiz ailecek.
İlk gün sırası ile Boğaziçi (Nüket) ve ITÜ Taşkışla (Görkem) kampüslerinde okudugumuz sıraları, sabahladığımız salonları gezip İstanbul'da öğrenciliğin havasını soluduktan sonra ikinci gün de zamanı ayarlayabilirsek Koç ve Sabancı kampüslerini gezmeyi hedefliyoruz..
Sonrasında da Ecoş ve ev halkını ugurlayıp, son gündüzümüzü gezi hazırlıklarında kalan ana birkaç kalemi tamamlamak için Karaköy'e ayırdık. Amacımız olabildiğince dolanıp İzmir'e eksiksiz dönmek. Malum İzmir'de secenekler sınırlı, fiyatlar yüksek.
Gelelim başka bir İstanbul serüvenine, kabul bu sehir yoruyor beni, ama bu sefer değil. Bu sefer 5 kişi kalmak için Ortaköy'de bir ev kiraladık-Cumbalı 27. Sitede çok iyi gözüküyordu fiyatı da otellere ve görünen kaliteye göre gayet makuldu ama lokasyondan emin olamadık.Sabiha Gökçen'e sabah 8de varıp Havaş ile Taksim'e giderken ani bir kararla Levent'te indik(14tl kişibaşı). Çayı gelen kişiler olarak soluğu simit sarayında aldık, güzel bir simit-çay kahvaltısı sonrasında Ortaköy-Taksim-Şişli arasında ring yapan DT2 ile Ortaköye geçtik.
Önce eve sırt çantalarımızı bırakıp kısa bir Ortaköy turunun bitiminde Taksim'e attık kendimizi..
İstiklal derinliklerine cekerken bizi nevizade sonrasında ikimizin de 5 yıl ara ile favori mekanı olan 'Pano'nun dökük ve boş hali üzüyor bizi. Hemen ardındaki 'Hard Rock Cafe'ye meraktan girip iki minik T-shirte aşık oluyoruz ama yanımızda tasıyacaklarımızın sınırlı olması nedeniyle ah çekip çıkıyoruz.
Tam acıktık derken Eskici Pera kucaklıyor bizi;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder