26 Mart 2015 Perşembe

İstanbul Molası! Sınav sonrası:))

Nüket YARGICI

Kalacağımız yere erkenden gidip mekanın anne titizliğine hazır olup olmadığını kontrol etmek istiyoruz, aksi halde tüm akşamı kalacak yeni yer arayarak gecirebiliriz;) Cumbalı 27 Ortaköyün tam ortasında balıkçıların yanında 4 katlı bir butik otel. Dairemiz hemen giriş katında, 2 oda bir salon, çok güzel ve şirin döşenmiş, mis kokulu ve en önemlisi tertemiz. Kendimizi evde hissetmenin rahatlığı içerisinde bu projeyi gerçekleştiren elleri kutluyoruz.

Derken sınav fatihi gururlu bir sekilde İstanbul'a geliyor da bizim ona gösterecek mekanımız yok! Telaş içindeyiz!! Hemen Cumbalı 27'nin sahibesi Sonku Hanım yetişiyor imdadımıza; mekanımızın ismi "Joker 19", "yas aralığı geniş, yemekler ve ortam 10 numara" diyor. 

Akşam kutlama mekanına yaklaşırken hepimizde meraklı bakışlar. Beşiktaş iskelenin tam karsısında kitabevini sırasında ilerlerken, daha önce okudugum ve çalıştığım bu muhitte, kokoreçcinin yanında, anlatılan gibi bir mekan olmasına ihtimal veremiyorum. Mekanın girişinde hala aynı his içimde.. Ve hokus pokus alabildiğine yüksek bir tavanı olan ortasında minik bir yediveren agacının tüm güzelliğiyle göz kırptığı çok şirin bir yerdeyiz.. Masaya gelen beyefendi menü üzerinde çalısıp lezzetleri tek tek hayata tasıyan sefimiz ve mekan sahibimiz. Bize baslıyor anlatmaya; suya neden tarçın ve feslegen koydugunu, zeytin yağının içindeki kekik ve biberi, yemeklerini.. En sonunda en fazla seyi denemek amacıyla hepimiz farklı seyler seciyoruz. Sonuç mu dilim gülümsemekle kalmıyor, kahkahalarla mest oluyor.. Herseyden öte Porçini mantarlı pizza favorim, denemeyen çok sey kaçırır.

Gezimizin bir sonraki gününde kahvaltımızı denize nazır Ortaköy Beltaş'ta yapmayı denedikten sonra keske gitmeden biraz okusaymışız diyoruz. Yemekler berbat, çok yağlı ve pişmemiş. Keske simit ve caya sadık kalsaymışız çok daha mutlu olurmusuz. Masadan ac kalkıp Boğaziçi Üniversitesine doğru yol alıyoruz. 

Canım okulum, nasıl da özlemişim! Ecoşu da kendine hayran bırakan Güney Kampüs, TTNET'in "Let's Start!" etkinliğiyle cıvıl cıvıl. 


Tabiki de seyir terasımızda ilk anı resmimizi cekilmeden olmaz, aynı yerde 13 yıl önce bende ilk Boğaziçi anımı topluyordum.

Ertesi gün bir sonraki durağımız "İTÜ Taşkışla" Mimarlık bölüm başkanı Alaaddin Hoca ve Dekanı Sinan Hoca ilgili ekipleriyle farklı, inovatif bir bakış açısı sunuyor üniversitelilere. Birebir tanısma fırsatı buldugum bu yenilikçi ve ilerici yönetimi ve nefes kesen mimarisiyle benden de yüksek puan alan Taşkışla bir daha okuyacak olursam Boğaziçi'nden sonraki ilk tercihim olacak..

Ecem sultanı İstanbul konusunda kararlı ama Boğaziçi mi yoksa İTÜ mü konusunda belirsiz yolcu ediyoruz Ankara'ya. İçimizde buruk bir sevinç, gezi öncesi son vedamızı ediyoruz. 

Akşam, Taksim'deki Irish Pub'da Saint Patricks day kutlamalarındayız. Mekan akşam 7 de bile tıklım tıklım.

Kendimize sahnenin yanında bir yer açıp Guinness biralarımızın tadını çıkararak şarkılara eşlik ediyoruz. Tatil başlamış olsa gerek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder